AK Parti Çayırova Belediye Başkan Adayı Bünyamin Çiftçi ile ilgili önce İnternet Haber Gazetesinin başyazarı Süleyman Özışık bir iddia ortaya attı.
Sonra yanlış yazdığını söyledi, iddiasını düzeltti.
Bünyamin Çiftçi’nin, 15 Temmuz hain darbe sürecinden sonra yurt dışına çakan firari FETÖ’cü ve eski belediye başkan yardımcısı Bülent Çorapsız’a referans olduğunu öne sürdü.
Bu tartışmalar kısmen durulmuşken…
Üç gün önce Barış Gazetesinde çıkan bir özel haberde, Çiftçi’nin firari FETÖ’cülerden emlakçı Özkan Günay ile de halen ortak bir arsaya sahip olduğu iddia edildi.
Çiftçi gazeteye yazılı bir açıklama gönderdi.
Sonrasında ben de kendisini aradım, iddialara dair cevabını habere dönüştürdüm.
İlgili haberleri isteyenler okuyabilir.
Ancak şunu söylemem lazım:
Çiftçi’nin iki ayrı (yazılı ve sözlü) cevabını karşılaştırınca ortaya kafa karıştıran sorular da çıkmıyor değil.
Özetle paylaşmak istiyorum:
BİR.
Bünyamin Çiftçi bana, söz konusu arsayı emlakçıdan satın aldığını söylemişti.
Halbuki Barış Gazetesine yaptığı yazılı açıklamada “emlakçı” dediği kişi, firari FETÖ’cü Özkan Günay’ın babası Salim Günay’mış.
Allahu âlem.
Ancak orada satış işlemini yapan gerçek kişinin Özkan Günay olduğunu, pek çok insan gibi arsayı babasının üzerinde göstermiş olabileceğini söylüyorlar.
“Çiftçi aslında Özkan Günay’la ortaktı. Ama Günay arsayı babasının üzerine yapmıştı. Burada önemli olan sadece arsanın kimin üzerinde olduğu değil, o tarihlerde babasının arsa işleriyle bizzat ilgilenip ilgilenmediği” yorumlarını yapıyorlar.
Baba detayı sıkıntılı bir durumun habercisi gibi duruyor.
İKİ.
Bünyamin Çiftçi bana, “Ben o arsaya ortak değil hissedarım. Benim hissedarları bilme imkânım yok” demişti.
Ama Barış Gazetesine yaptığı yazılı açıklamada, arsada sadece iki hissedar olduğunu, baba Salim Günay’ın arsa payını 2010 yılında FETÖ firarisi olan oğlu Özkan Günay’a devrettiğini açıkça ifade etmiş.
Yani diğer hissedarı net olarak bildiğini.
O zaman ve iki hisseli bir arsa için “ortak değil hissedarım” ifadesi de tam olarak yerine oturmuyor ve eşi ile ilgili verdiği örnekle örtüşmüyor.
Bu duruma “ortaklık” demekte herhangi bir sakınca yok bana göre.
ÜÇ.
Bu arsa ile ilgili bence en kritik konu şu;
Bünyamin Bey, 2008 yılında arsayı firari FETÖ’cü Özkan Günay’ın babasından aldığını söylüyor.
Diğer hissenin 2010 yılında babadan oğula geçtiğini bilmese bile, işin içinde Özkan Günay’ın adı var, iş yeri var, babası var.
Bun rağmen 2014, 2015 belki de 2016 yılına kadar Günay ile hukukları bir şekilde devam ediyor.
17/25 Aralık sürecini geçtim…
En azından 15 Temmuz sürecinden sonra bu konuyu araştırabilir, kalan hissenin hala Özkan Günay’da olup olmadığını öğrenebilir, öğrendiğinde de arsadaki hissesini satabilirdi.
En azından izalei şuyu (ortaklığın giderilmesi) davası açabilirdi.
Ama yapmamış.
Neticede siyasi hedefleri olan, siyasetle ilgilenen ve ilçe başkanlığı yapmış bir isim kendisi.
Hem ortaklığın doğru ve kabul edilebilir bir şey olmadığını, hem de bunun daha sonra karşısına çıkabileceğini düşünmeliydi, ona göre hareket etmeliydi.
Ayrılmak için küçük de olsa bir adım atmalıydı.
DÖRT.
Bünyamin Çiftçi’nin, sonradan Çayırova Belediye Başkan Yardımcısı olan ama 15 Temmuz’dan sonra yurt dışına kaçan firari FETÖ’cü Bülent Çorapsız’a 2014 yılında meclis üyeliği noktasında referans olup olmadığı meselesine gelince;
Çiftçi’nin bu konuda gazetemize yaptığı açıklama mantıklı geldi.
2014’te ilçe başkanı değil.
Kendisi de Çorapsız gibi belediye başkan adayı.
Dolayısıyla referans olmamış olması çok doğal.
Varsa aksini iddia eden, belgesini ortaya koymalı.
Ama 2009 yılına dair bir belge var.
Hatta Gebze gazetelerinde de yayınlanmış.
Söz konusu belge, Bülent Çorapsız’ın 2009 yılında meclis üyesi aday adaylığı için doldurduğu başvuru dilekçesi.
Dilekçenin REFERANSLAR bölümünde Bünyamin Çiftçi ve Özkan Günay’ın isimleri yazıyor.
Kimileri Çorapsız’ın meclis üyesi olduktan sonra 5 yıl boyunca siyasi başkan yardımcısı olmasında da bu referansların etkili olduğunu iddia ediyor.
Ki o dönemlerde Bünyamin Çiftçi, AK Parti ilçe başkanıydı yanılmıyorsam.
EN ÖNEMLİ UNSUR
Ben ölçü ya da hâkim değilim.
Ama konuyla ilgili kişisel kanaatimi söyleyeyim mi?
2009 yılındaki referans olma hadisesi, 17-25 Aralık hadisesinden neredeyse 5 yıl önce gerçekleşmiş.
2009 yılındaki bir belge ile birini ya da bir adayı FETÖ adıyla suçlamak akıl tutulmasıdır.
Sayın Çiftçi o tarihten ya da ilerleyen tarihlerden sonra yanlışını fark etmiş ve ilgili kişilerle bağlarını koparmış olabilir.
Bu olasılığı zedeleyen en önemli ve etkili unsur ise, Özkan Günay ile ortaklığının hala, şimdi, günümüzde de devam ediyor olması.
Şayet bugün de devam ediyorsa sıkıntı.
Bilmiyorum.
Sadece soruyorum.
2009’daki kısmı ise pek de ciddiye almıyorum.
Benim anlayabildiğim kadarıyla bu meselenin özeti ve ciddiyeti böyle.
Var mı konuya dair başka sorusu olan?
O arsaya ortak değil hissedarım
Bünyamin Çiftçi: Referanslarım Karaosmanoğlu ve Aygün’dü
İki gün önce, “Saadet’e aba altından sopa gösterir gibi” başlığıyla bir yazı yazmış…
İyi Parti’den yapılan “Başiskele İyi Parti ve Millet İttifak’ı adayı Harita Mühendisi, Eski MHP İl Başkanı Mustafa Gürsoy olarak belirlenmiştir. Saadet ile İttifak Görüşmelerimiz Devam etmektedir. İttifak Sağlanmadığı taktirde adayımız Mustafa Gürsoy Olarak Belirlenmiştir” ifadesini şaşkınlıkla karşıladığımı söylemiş…
“İyi Parti, Saadet Partisine resmen aba altından sopa göstermiş. “Siz bilirsiniz, şartlarımızı kabul etmezseniz Başiskele’de güçlü bir aday çıkaracağız” demeye getirmiş. Bence hiç ama hiç şık olmamış” yorumunu yapmıştım.
Günün akşamında İyi Parti Başiskele İlçe Başkanı Şaban Gencer aradı ve şunları söyledi:
AK PARTİLİLERE AİT OLABİLİR
“O haberi neredeyse bütün gazeteler kullanmış. Ancak biz gazetelere öyle bir haber göndermedik. O haber bizden çıkmadı.
O maili Başiskele’de bir haber sitesi atmış. Muhtemelen AK Partililere ait bir site. Amaçları birlik ve beraberliğimizi bozmak olmalı. Partimizin böyle bir açıklaması olmadı. Ne ilden ne de ilçeden.
Biz Mustafa Gürsoy, Murat Uzar, Ali Büyükkara gibi pek çok isimle görüşüyoruz. Görüşmelerimiz devam ediyor. Ama henüz net bir kararımız yok. Zaten il yönetimleri görüşürken aday ismi açıklamamız şık olmaz.
Aslında aday çıkarmak AKP’nin işine yarar. Ben kendi fikrimi il yönetimine ilettim. Ancak son kararı partimiz, il başkanımız verir. Biz de o kararın arkasında dururuz.”
ÖZÜR DİLİYORUM
Sonrasında gazetemizin mail adresini açtım ve baktım.
Söz konusu haber gerçekten de, “Başiskele Havadis” isimli bir adresten gelmiş.
Neredeyse bütün gazeteler alıp kullanmış.
Bizler de insanız, hata yapabiliyoruz.
Kendi adıma özür diliyorum.
Yorum yazarak En Kocaeli Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan En Kocaeli hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler En Kocaeli editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı En Kocaeli değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak En Kocaeli Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan En Kocaeli hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler En Kocaeli editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı En Kocaeli değil haberi geçen ajanstır.