Osmanlı İmparatorluğu'nun 19. yüzyılda gerçekleştirdiği Tanzimat ve Islahat Fermanları, imparatorluktaki azınlıklara daha geniş siyasi ve hukuki haklar tanıyarak misyonerlerin faaliyetlerini arttırması için bir fırsat yarattı.
1829’da Yunanistan’ın 1908’de Bulgaristan’ın ve I. Dünya Savaşından sonra da Arapların Osmanlı’dan koparılmasına misyoner faaliyetlerinin küçümsenemeyecek katkıları oldu.
1900 yılında Türkiye'de Amerika'ya ait 400'den fazla okulda 20.000'e yakın öğrenciye eğitim veriliyordu.
İzmit Sancağında misyonerlik faaliyetlerini yürüten en önemli örgütlerden biri ise Amerikan Board Teşkilatı’ydı.
1832 yılında Bursa’ya giderken yol üstünde İzmit’e uğrayan William Goodell ve Amerikan elçisi Amiral David Porter burada bir Ermeni kilisesini ziyaret ettiler.
İzmit Sancağındaki ilk misyonerlik faaliyetleri bu iki misyonerin kilise papazlarından birine Ermeni harfleriyle Türkçe olarak hazırlanmış “Yeni Ahit” ve “Sütçünün Kızı” isimli risaleleri vermeleriyle başladı.
1842 senesinde de Amerikan Board'un İzmit istasyonu kuruldu.
Esas olarak misyonerlerin görevi, Hristiyan olmayanları bu dine kazandırmaktı.
Fakat zaman içerisinde Hristiyan mezhepler arasındaki rekabet sebebiyle, diğer Hristiyan mezheplerden kendi mezheplerine insanları çekebilmek için de faaliyetler yürüttüler.
Ortodoks, Gregoryen ve Katolik Hristiyanlar, Protestan Hristiyanlarca “sözde Hristiyanlar” olarak adlandırılıyordu.
Protestan misyonerlikte “okuma yazmayı öğretmek bir tarz dinî vecibeyi yerine getirmek gibiydi.
Çünkü Kutsal Kitap’ın çevrilmesi ve insanların onu okuyup anlamalarının sağlanması en önemli hedefti.
Bu yüzden misyonerler üzerinde çalıştıkları kişilerin İncil’i okuyabilmesi için okuma yazma bilmesi gerektiğini görüp bu amaçla okullar açmışlar ve herkese okuma yazma öğretmeye başlamışlardı.
Amerikalılar, büyük çoğunluğu Gregoryen yani Ermeni ulusal mezhebinden olan Bahçelikli Ermeniler için bölgede 1856’da bir Protestan Kilisesi açmışlardı.
Board Misyoner Heyetince özel görevli olarak buraya tayin edilen Rahip Justin W. Parsons, 1860’larda Bardızag’a varır varmaz eğitim yoluyla Protestanlığı yaymak amacıyla yatılı bir kız koleji için kolları sıvadı.
Bu sıralarda komşu Armaş (Akmeşe) ruhani bir merkez olarak Gregoryen Ermeni kültürüyle gelişimini biraz da Bardızag ’la rekabet halinde sürdürüyordu.
Bardızag (Bahçecik) uzun yıllar Armaş (Akmeşe) ile girdiği rekabetten de üstün çıkmayı bilmişti.
O dönemde Armaş, Ermeniler için dini bir merkez iken, Üsküdar-İzmit demiryolunun açılması ve İstanbul – İzmit arasında çalışan buharlı gemilerin son uğrağı olan ve kıyıdaki iskelesi sayesinde başkent İstanbul ile sürekli deniz bağlantısı olan Bahçecik (Bardızag) ekonomik açıdan öne çıkmıştı.
1873’de her iki beldede iki ayrı okul açıldı.
İlki Armaş ’ta açılan Gregoryen Yatılı Erkek Okulu’ydu.
Peşinden Rahip Parsons’ın Bardızak’taki Gharevlek Ailesi’nden kiraladığı evde Laura Farnham tarafından Amerikan Yatılı Kız Okulu açıldı (Amerigian Partsrakouin Varjaran).
Bardızag’taki okul Armaş’takinin aksine daha modern ve daha hayata yönelikti.
Bahçecik’teki Ermeni kız çocuklarına okuma-yazma, aritmetik ve gündelik yaşama ait pratik bilgiler öğretmeyi amaçlayan bu okulda İngilizce, Ermenice, matematik, coğrafya, genel tarih, müzik, beden eğitimi gibi dersler de verilmeye başlanmıştı.
1879’da okulun erkek bölümü de açılmış ve okulun mevcudu 140’a çıkmıştı.
1898 yılında Robert Chambers’ın müdürlüğü döneminde okul tam teşekküllü bir kampüs haline gelmiş, okula beş yeni ek bina yapılmıştı.
Bunlar kreş, bebek bakım evi, ilkokul, yetimhane ve meslek okulu binalarıydı.
Meslek okulunda marangozluk, demircilik, ayakkabıcılık, ciltçilik, tenekecilik ve terzilik atölyeleri vardı.
Kampüste tüm bunlara ek olarak okula ait sarnıç, çamaşırhane, kütüphane ve matbaa da bulunuyordu.
Adapazarı’na taşınan kızlar kısmıyla birlikte Bithynia Amerikan Koleji olarak adlandırılan okul, 1915 yılındaki tehcir sonrasında İstanbul’a taşınarak Üsküdar Amerikan Kız Lisesi olarak eğitime devam etti.
Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde bu bölgede artık Protestan, Gregoryen ayrılığı bir tarafa bırakılmış, Ermeni bağımsızlığı uğrunda Ermenilerle Amerikalı ve İngiliz misyonerler beraber çalışmaya başlamışlardı.
Amerikan Mektebi’nin meslek atölyeleri, yatakhaneleri, yetimhane ve sınıf mevcutlarının artmasıyla doğru orantılı olarak 1894-95’ten itibaren silah- bomba yığınakları ile terörizm eylemleri de artış göstermişti.
Hatta Sultan II. Abdülhamid’e yapılan suikastlarla (1902, 1905) ilgili olarak sorgulanan ve evleri, işyerleri aranan Bahçecik Ermenilerinden bazıları suçlu görülerek tutuklanmıştı.
Bahçecik Amerikan Koleji genç kuşakları Protestanlaştırmakla kalmamış hem Cihan Harbi hem de İstiklâl Harbi esnasındaki Ermeni Çete ve Komitacılarına da yataklık yapmıştı.
Yorum yazarak En Kocaeli Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan En Kocaeli hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler En Kocaeli editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı En Kocaeli değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak En Kocaeli Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan En Kocaeli hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler En Kocaeli editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı En Kocaeli değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(6)Mehmet - Kocaelideki rotaryanlar.izmit gölcük vb.
Tüy Siklet - E-devletten arşiv bölümüne girin.arşiv arama bölümünden birşeyler kurcalayın.ben kurcaladım,adımı unuttum.meselaaaaaa,bir cemaat mensubuna bağlı birisi ile ilgili,bize ne anlattıysa hepsi üfleme çıktı.aman Allah’ım,çorap söküğü gibi neler neler geldi peşine.gerisini yazmaya tereddüt ettim ama arşivler ortada
Hıyanet - Tarihi iyi bilelim ve öğretelim . Ermeniler Ruslarla birlik olup doğu Anadolu'da 5 milyon müslümanı öldürdü. Kentler yakıldı taş üstünde taş kalmadı. Böyle bir ihaneti böyle bir şeytanligi tarih görmedi...biz Türklerin atası Atatürk'ün dediği tamamen doğrudur. Ermenilerin bu feyizli ülkede bir hakkı yoktur..bu okulları da canlandırmak değil temellerine kadar yıkmak gerekir.
Ali̇ - demek ki kocaeli misyonerlerin cirit attığı bir yermiş.
Vatansever - işte ceddim Osmanlının en büyük hatası. Feth ettiği topraklarda müslüman olmayan hiç bir kimseyi bırakmayacaktı. hepsini sürgün etmeliydi. mekan Cennet Abdülhamit han bu hainliklere nasıl göz yummuş olacak iş değil. 4.Murat Han daki cesaret olsaydı böyle olmazdı.
Cemalettin - Bu sorunun cevabı,çok su kaldırır
Yazılan yorumlardan En Kocaeli hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler En Kocaeli editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı En Kocaeli değil haberi geçen ajanstır.