İt mi daha ağır? Ahmak mı?

1. Ekrem İmamoğlu’nun ceza alan sözü şu: “(İlk) Seçimi iptal edenler ahmaktır.” Bazı YSK üyeleri, seçim gecesi yapılan bu açıklamayı mahkemeye taşıyor. Her ne kadar YSK üyelerini hedef alıyor gibi görünse de, bu sözün asıl muhatabının siyasi iktidar olduğu açık. Aleni ima, hükümete yönelik. 

2. Bu söz hakaret olsa bile, emsal davalara göre, 2 yıl 7 ay 15 günlük ceza çok fazla. Bu tür davalarda en fazla 1 yıl veriliyor. Bu da erteleniyor ya da paraya çevriliyor. (1 yılı aşan cezalar paraya çevrilemiyor, 2 yılı aşanlar HAGB’ye -Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması- bırakılamıyor.)

3. Malum Ekrem İmamoğlu, üç yıl kadar önce o dönem Ordu Valisi olan Kocaeli Valisi Seddar Yavuz’a da hakaret etti, (çok özür diliyorum) “İtlik yapmıştır” dedi. İtlik mi daha ağır? Ahmaklık mı? İmamoğlu o davada aynı maddeden 354 gün hapis cezası aldı. Ama para cezasına dönüştürüldü. Ve tekrar edeyim, İmamoğlu iki davada da aynı maddeden ceza aldı (125.madde). E şimdi ne oldu? İt’e 7 bin 80 TL para, Ahmak’a 2 yıl 7 ay hapis cezası verildi. Normal mi? İtlik mi daha ağır? Ahmaklık mı? Siz söyleyin!

4. Hakaret suçları çağdaş dünyada suç olmaktan çıkarılıyor. Yani hapis cezaları yerine (gelirine göre caydırıcı olmak kaydıyla) tazminat cezaları veriliyor. Böyle de olabilirdi. Bu açıdan da sağlıklı bir karar değil.

5. Gerekçesi ne olursa olsun, siyasetin siyaset dışı kurumlar tarafından dizayn edilmesi demokrasiye en büyük tehdittir. Bunu Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve başbakanlığı dönemlerinde de sıkça yaşadık. Bu açıdan da sağlıklı bir karar değil.

6. Erdoğan’ın eski bir hakaret davasından bahsediyorlar. Doğru. 1989 seçimlerinde Beyoğlu Belediye Başkan adayı oluyor. Seçimleri az bir farkla kaybediyor. İlçe seçim kurulu başkanına “Bu da sarhoş” dediği için ceza alıyor. Ama 1 yıldan az olduğu için o ceza seçimlere girmesine engel olmuyor. Zaten 1 yıldan az olduğu için erteleniyor.

Erdoğan’ı o dönem siyaset yasaklısı yapan dava ise başka. Hakaret davası değildi. Ziya Gökalp’in “Minareler süngü kubbeler miğfer, camiler kışlamız müminler asker” dizelerini 1997’de okudu ve “Halkı din ve ırk farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik etmek” iddiasıyla yargılandı. Yani meşhur TCK 312’den. Bu yüzden o dönem siyaset yasağı getirildi. 

7. Bu maddeleri alt alta topladığınızda verilen kararın makul ve mantıklı olmadığı, abartılı ve yanlış olduğu görülecektir, savunulacak hiçbir yanı da yoktur. Konu, İmamoğlu’nun hakaret edip etmediği değildir. İmamoğlu hakaret etmiştir, ceza almalıdır. Ancak verilen ceza büyüktür, yanlıştır, İmamoğlu’nu siyasetin dışına itmeye yöneliktir. 

8. Peki, bunu böylesi bir dönemde kim ister?

(Konuyla ilgili benim aldığım ve öğrendiğim bilgiler bunlar. Benim konuştuğum kişiler BU İŞTE KASIT VAR diyor. Ve bu konuyu böyle izah ediyor)