Hafta içinde gazeteye Deva Partisi il başkanı sevgili Adem Koç geldi.
2 Temmuz’da genel başkan Ali Babacan’ın katılacağı Gebze’deki mitinge davet etti.
Ziyaret esnasında bir iddiada da bulundu.
Gebze Kaymakamlığından miting için Gebze meydanını istediklerini ancak kendilerine Gaziler Dağının arkasında, Çayırova sınırında yer alan Mevlana Kapalı Pazaryerinin tahsis edildiğini söyledi, tepki gösterdi.
“Halbuki o alan 1 Mayıs İşçi Bayramı için sendikalara tahsis edilmişti” dedi.
Ötelendiklerini, mağdur edildiklerini, kaymakamlığın siyasi iktidara göre karar verdiğini iddia etti.
Gebze’nin her tarafını tam olarak bilmiyorum.
Ancak böyle bir şey varsa şayet, Sayın Gebze Kaymakamı boş olduğu halde, müsait olduğu halde, sırf Deva Partisi, Ali Babacan ya da muhalefet partisi olduğu için izin vermemişse ayıp etmiş, yanlış yapmış.
Her zaman söylerim:
Meşru bir açıklaması yoksa bu yapılanlar açık şekilde karşı zarar değil yarar getirir.
Karşı tarafı küçültmez, büyütür.
Bilakis taraftarları öfkelendirir, kinlendirir, hırslandırır.
O yüzden hem bu iddiayı açık bir şekilde yazmak hem de emeklilik günlerine doğru yaklaşan Gebze Kaymakamı Sayın Mustafa Güler’e sormak istedim.
“İyiyim” demek zorunda kaldı
Sosyal medya ne acayip bir yer?
Biri (Allah bilir kimdir) Sefa Sirmen için “geçmiş olsun” dileklerini iletti.
Sonra herkes Sirmen fotoğrafıyla geçmiş olsun paylaşımları yapmaya başladı.
Arayıp soran, doğru mudur diyen yok.
Ya da var ama az.
Normalde ameliyat olunca ya da bir sakatlık ya da hastalık durumunda geçmiş olsun denir değil mi?
Ama onlarca kişi Sirmen’e ne olduğunu bile bilmeden “geçmiş olsun” deyince…
Paylaşımlar oluk gibi yağınca…
Sirmen de mecburen “iyiyim” demek zorunda kaldı.
Marmaris’ten arkadaşlarıyla birlikte fotoğraf paylaşmak zorunda kaldı.
Sosyal medya işte böyle bir yer:
At bir yalanı, çekil kenarı.
Yalanı sorgulamadan tekrar edecek onlar, binler, milyonlar var.
Sirmen’in yaşadığı durum Allah’tan çok büyük bir sıkıntı değil.
Ama bu büyük gücü çok kötü niyetli kullanan (dezenformasyon yapan) çok insan var.
Ve bunu sürekli yapıyorlar.
Ve hiç ceza almıyorlar.
Doğru, makul bir sosyal medya düzenlemesi bu yüzden önemli ve gerekli.
Bir an önce.
Talepte haklı. Yöntemde haksız
Bu kez sıcağı sıcağına değil, aradan 1 hafta geçtikten yani taşlar yerine oturduktan sonra kısa bir değerlendirme yapalım mı?
Hürriyet’in mesajı netti: Belediyeye araç satın almak istiyorum. İzin vermiyorlar...
Muhalefetin yani AK Parti’nin mesajı ise karışık. Zor olanı seçtiler, izahata düştüler, lafı uzattılar, gereksiz yere Büyükşehir ile kıyasladılar ve anlatamadılar: “İzin vermiyor değiliz…” ile başlayan mesajları net değildi, sade değildi, akıllarda yer etmedi.
Hürriyet’in en büyük kozu, şüphesiz ki sözünün doğru olup olmaması değil iddiasını tüm kanallarda halka ulaştırmaya çalışmasında. Yine binlerce mesaj attı. Muhalefetin sesi ise yine kısık kaldı. Tutuş bir paylaşım yaptı ve danışma meclisinde 10 dakika konuştu. Hepsi bu kadar.
Siyasal iletişim bakımından Hürriyet hızlı ve becerikli. Peki ya haklı mı? Bunu ikiye ayırmak istiyorum:
TALEP KONUSUNDA HAKLI. Bir belediye başkanı, belediyenin kullanacağı araçları satın almak isteyebilir. Bundan daha tabii bir durum olamaz. Şayet muhalefet bu tercihin yanlış olduğunu düşünüyorsa çekimser kalır ve durumu halka anlatır.
YÖNTEM KONUSUNDA HAKSIZ. Zira meclis üyeleri noter değil. Tıpkı belediye başkanı gibi seçilmiş insanlar. Başkan kendi meclis üyelerini saymıyor olabilir. Ama muhalefet meclis üyeleri bilgi ister, zaman ister. Bunda yanlış olan bir şey yok.
Meclis toplantısı ve sonrasında yaşananlara bakınca anlıyoruz ki, Hürriyet iyi niyetli değil. Konuyu siyaset malzemesi yapmak istiyor. Meclisten sonra binlerce kişiye mesaj atması, muhalefete inceleme fırsatı vermeden hemen basın açıklaması yapması, “mağdurum” algısını kullanmak istediğinin açık bir işareti.
Meclis üyeleri detayları inceledikten sonra “Hayır, kiralamaya izin vermiyoruz” deseydi, o zaman “İzin vermiyorlar” diyebilirdi. Ama daha yolun başında “mağdurum” demeye başlayınca “Klasik Hürriyet tavrı” diyor insanlar.
CHP maddenin hızlıca geçmesi konusunda samimi ise, Cumhur ittifakı meclis üyelerine önceden bilgi verir, ilgili dokümanları verir, soruları cevaplandırır, konunun aciliyeti aktarılır, süreç hızlandırılabilirdi. Yapıldı mı? Denendi mi? O da yok.
Hürriyet’e göre karşısında yer alan herkes düşman.
Herkes hain.
Herkes hatalı.
Herkes yanlış.
Hiç empati yapmıyor.
Hiç suçu kendinde bulmuyor.
Hiç özür dilemiyor.
Hiç aynaya bakmıyor.
Hep bağırıyor.
Hep suçluyor.
Hal böyle olunca da “Kavga sermayesi olmuş” dedirtiyor.
“Yanında emir eri istiyor” dedirtiyor.
Partililer kendisine destek vermeyince suratı düşüyor ama yine onları suçluyor.
Bu kısır döngü onu daha da öfkeli hale getiriyor.
Hürriyet’in en büyük dezavantajı da burada.
Yorum yazarak En Kocaeli Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan En Kocaeli hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler En Kocaeli editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı En Kocaeli değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak En Kocaeli Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan En Kocaeli hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler En Kocaeli editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı En Kocaeli değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(2)Bekir Emekli - Bunların esmesi bol.Gerçek açığa çıkıcaya kadar yalan dünyayı dolaşırmış dedirtiyor.Faik Öztrak ne dedi.Konuyu inceliyoruz.Gereğini yapacağız diye.İnsan biraz usul ve suhuletli olmalı.
Belediye - Bayan Başkan bağırıp çagiriyorsa bilinki bir haltlar karıştırıyor. Çünkü suçluluk psikolojisi bu...
Zaten satın alınma yetkisi verilmiş. Tasarruf ettim param var diyorsun. Vadikent sattı 74 milyon para geldi. Bunlarla al diyorlar.
Cumhur ittifakı diyorki kredi çekip 50 milyon faiz ödeme diyor.
Yazılan yorumlardan En Kocaeli hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler En Kocaeli editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı En Kocaeli değil haberi geçen ajanstır.