CANLI MÜZİK DE VARDI
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, İzmit merkezdeki Mimar Sinan Köprüsünde farklı bir proje uygulamış ve köprünün denize bakan kısmı kafe haline getirilmişti. Geçtiğimiz yıllarda burası Haura Kafe olarak faaliyete başlamıştı. Kafede canlı müzik de yapılıyordu.
ALICI ÇIKMADI
Devam eden süreçte işletmecinin kira sözleşmesi tamamlandı. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Haura Kafeyi iki kez ihale etti. Ancak her iki ihalede de alıcı çıkmadı. Boşta kalan bu bölge için Büyükşehir Belediyesi yeni bir çözüm üretti.
KISA SÜRE İÇİNDE
Kafe olarak alıcı bulamayan Mimar Sinan Köprüsündeki bu alan Seyahat Kartları Merkezi Ofisine dönüştürülmeye başlandı. Bundan sonra kent kartları eski Haura Kafeden alacağız. Büyükşehir Belediyesinin kısa süre içerisinde fuar içinde bulunan Seyahat Kartları Merkez Ofisine dönüştürmesi bekleniyor.
Yorum yazarak En Kocaeli Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan En Kocaeli hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler En Kocaeli editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı En Kocaeli değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak En Kocaeli Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan En Kocaeli hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler En Kocaeli editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı En Kocaeli değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(2)Mehmet Altın - Müzik demişken son dönemin en orjinal ve klas işlerinden bir kaçını da ekleyelim ki tam olsun madem:
Max Richter - Last Days:
https://www.youtube.com/watch?v=zaIUnBdV18c
65daysofstatic - Unmake The Wild Light:
https://www.youtube.com/watch?v=k6a0kJlDlyk
Tides From Nebula - "Siberia":
https://www.youtube.com/watch?v=Q9-BL_BEPHE
BARONESS - Morningstar:
https://youtu.be/OYF5FCu_M-k
Nigel Stanford - AUTOMATICA:
https://www.youtube.com/watch?v=bAdqazixuRY
bilmenin iki türü vardır: aklen bilmek ve yaşantı yoluyla bilmek üzere.
aklen bilmekte özne, nesne ve veri ayrımı vardır. yani aklen bilmek için önce bir bilecek olan, sonra bir bilinecek olan, sonra da ikisi arasında bir etkileşim olmalıdır. bilen, bilinen ve bilgi ayrımı yüzünden akıl sadece suretleri bilebilir. bir varlığın künhüne vakıf olamaz, özüne inemez.
diğer türlü bilmekte ise bilen, bilinen ve bilgi arasındaki ayrım kalkar ve üçü de bir olur; birbiri içinde erir; birbirine girer. işte bu da yaşantı yoluyla bilmektir. bir çiçeği botanikçi olarak inceyebilirsiniz veya çiçeğin aynı olarak, onda eriyerek de çiçeği bilebilirsiniz. sanatçılar, sahici şairler, müzisyenler bu ikinci türden bilişten çeşitli derecelerde pay alanlardır. bu türden bilişin zirvesini ise evliyalar ve peygamberler temsil ederler.
(isnetus)
Mehmet Altın - KALDIRIMLAR ŞİİRİ.
Kaldırımlar ve köprüler bile geçilmiyor artık kafeden,
Adam gibi çay ise yok "artık" hepsi kaliteden eden.
Üstelik ölü kalpleri diriltmez bilesiniz "canlı müzik",
"Kezbo" ile "apaçi" repertuarından ibaret tiplerin alayı ezik.
***
Evvelce de yazmıştım: Yine benim bildiğim kadarıyla dünyanın en zengin çeşitli çay mağazası Pariste bulunmaktadır. Orada 450 çeşit çay satılır ve içilir. Murat bey bu mağazanın kıdemli müşterisidir.
Bizde böyle çay kültürü yok. Dönmeler ve resmî ideoloji her şeyi berbat etti. Nâdir istisnalar dışında zenginlerimiz hoşaf gibi çay içiyor.
Halbuki çayın, kahvenin, limonatanın kültürü vardır.
Dünyada en fazla çay için ülke bizimkiymiş. En berbat çay için de bizimki.
***
Yirmi yıl kadar önce, ilk defa görüştüğüm bir genç, müsaade buyurursanız çayı ben demleyeyim demişti. Ona çay kutularını göstermiştim. On beş dakika sonra demlediği çayı içtik, harika idi. Meğerse musikiden anlıyormuş, divan edebiyatına vakıfmış, (....) tarikatinin muhibbi imiş. Gerçek bir şeyhe gidip geliyormuş... Demlediği çay 10 üzerinden 9,5 not alırdı.
***
Minicik bir dükkanda yazın limonata, şeftali, üzüm, portakal, koruk, demirhindi (temr-i hindî), elma şerbeti, üzüm şırası satıyorlar, kışın sahlep. Görünür bir yere “Mamüllerimizde hiçbir yapay madde, aroma, boya kullanılmaz. Tamamı tabiî maddelerden yapılmıştır. Şerbetlerimiz menba suyu iledir” yaftasını asmışlardı. Onlar da başlangıçta biraz sıkıntı çektiler, borca girdiler ama sonunda tutundular. Geçimleri düzeldi, hem yeterli para kazandılar, hem dua aldılar. Uzaklardan şerbet, sahlep içmeye gelenler oluyordu.
(Mehmet Şevket Eygi)
Yazılan yorumlardan En Kocaeli hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler En Kocaeli editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı En Kocaeli değil haberi geçen ajanstır.