Sami Çakır-1: Aday olup olmayacağıma karar verdim!

26 ve 27. dönem AK Parti Kocaeli Milletvekili Sami Çakır gazetemizi ziyaretinde oldukça önemli açıklamalarda bulundu. Çakır, yeniden milletvekili adayı olup olmayacağı ve 2023 seçimleri ilgili konulara değindi. Sami Çakır şunları söyledi:

AÇIKLAMAK İSTEMİYORUM!

“Herkes bana bu soruyu soruyor. Adaylık kararımı verdim. Fakat bu kararı henüz açıklamak istemiyorum. Zamanı geldiğinde açıklayacağım. Cumhurbaşkanımızın adaylık konusu ile ilgili bir tasarrufu olmazsa eğer, benim kararım belli. Aday olsak da olmasak da biz görev sürecimiz boyunca sahada aktif olarak çalışmaya devam edeceğiz. Şu anda bir milletvekili olarak tabloyu görmeden erkenden karar açıklamak çok doğru olmaz.

SEÇİLME İŞİ BİR NASİP İŞİ

Seçilme işi bir nasip işidir. Bunu sıralama belirlemez. 1991 seçimlerinde Cumhurbaşkanımız 1. sıradaydı. Fakat seçilemedi. Onun yerine Mustafa Baş seçildi. Bu sebepten dolayı seçilmek bir nasip işidir. Ben de ilk kez aday gösterildiğimde 8. sıradaydım. Seçilme şansımın az olduğunu biliyordum. Fakat dönüp kimseye neden 8. sıra diye sormadım.

BİRİLERİNİ TAŞIMAYIZ!

Prosedür olarak, teşkilat çalışmaları çok fazla müdahil olduğumuz alanlar değil. Zaman zaman genel merkez bazı konular ile ilgili fikir sorar, o zaman fikrimizi söyleriz. Kartepe İlçe Gençlik Kolları Başkanı belirlenirken bizlere bir şey sorulmadı. Bizim teşkilatçılık anlayışımız biraz farklı ve eskiye dayanır. Bizim teşkilatçılık anlayışımızdaki bir insan istişarenin önemini sürekli vurgular. Bir yerlere birilerini taşımak gibi bir derdimiz yok. Bizim ancak bir yerlere iyileri taşımak diye bir derdimiz olabilir. İyileri bulmak için de bize bir şeyler sorulursa, elimizi taşın altına sokmamız gerekirse ondan da geri kalmayız.

VATANDAŞ VAZGEÇMEZ

Cumhurbaşkanımızın seçimde kazanacağı fakat Cumhur ittifakının mecliste çoğunluğu kaybedeceğine ilişkin değerlendirmeleri biz de duyuyoruz. Ancak Erbakan Hoca “Hiç bir pehlivan yenileyeceğim diyerek güreşe çıkmaz” derdi. Türkiye 20 senede, eksilerimizle, hatalarımızla, yanlışlarımızla muazzam bir ilerleme kaydetti. Vatandaşın bunu takdir etmekten vazgeçmeyeceğine inanan bir insanım. Karşımızda da bir cumhurbaşkanlığı, bir dünya liderliği performansını gösterebilecek görüntü yok.

SANDIĞA GİDİLDİĞİNDE…

Örneğin savaşan iki ülkenin askeri ve siyasi bürokratları, başka bir ülkenin Cumhurbaşkanını ayakta alkışlıyorlar. Bunu bu toplum görüyor. Mecliste 301 koltuğu alan bu işi götürecek. Sonuçta yasamayı yapacak ve kanunları çıkaracak kişi o 301 kişidir. 301'i karşıya verdiğiniz zaman yasama ve yürütme arasındaki uyuşmazlık nelere mal olur, vatandaş bunları da hesaplar. Bu bir uyarıdır, bu tarz söylemler varsa ki var ve bize de geliyor, ben sandığa gidildiğinde toplumun sağduyusu bu dengeyi korur diye inanıyorum.

DÜNYA DAR BİR KAPIDAN GEÇİYOR

Karşımızdaki yapının aslında 6+1,5 dediğimiz altılı masanın, ortak bir devlet yönetme, ülkenin geleceği ve refahını belirleme gibi bir istek ve düşüncelerinin olduğunu düşünmüyorum. AK Parti düşsün, ‘Erdoğan gitsin haricinde’ bir şeyleri olduğunu da düşünmüyorum. Enflasyon bizim için bir en büyük handikap. Pahalılık insanları yoruyor. Dünyanın geçtiği bir dar kapı var. Biz de bu kapıdan geçiyoruz. Biraz fazla etkilenmiş olabiliriz. Enerji sorunu, Çin- Tayvan eksenli olaylar, Rusya- Ukrayna savaşı gibi nereye sürükleneceği bilinmeyen olaylar var. Avrupa’nın mum stoklama çağrıları yaptığı, suyu, enerjiyi az kullanın dediği bir döneme girdiysek ve bunlar konuşuluyorsa. Sizin de bu sıkıntıları ne kadar az yaşattığınızı anlatmanız lazım. Açıkçası anlatsak da kolay olmuyor.”